Bebeği Yeni Dünya İle Tanıştırmak

Bir süre sonra bebeğinizin beslenmeden ne zaman memnun olduğunu, göz bebeklerinin büyüdüğünü, tetikte ve rahat olduğunu anlayacaksınız. Bu bebeğinize nesneleri dokunmasını ve onları tutmasını sağlayarak tanıtmanız için uygun zamandır.

Bebeğin çok kullandığı şeylerle başlayarak nesne hakkında konuşurken bebeğinizin ona dokunmasını sağlayın. Örneğin; “Bu senin beşiğin. Sen burada uyuyorsun. Bu yatağın. Hisset bakalım” ya da “İşte battaniyen burada. Hisset bakalım (battaniyeyi önce bebeğin sağ eline sonra da sol eline dokundurun). Kokla bakalım (kumaşı bebeğin burnuna yaklaştırın)” diyerek başlayabilirsiniz.

Bebeğinizi pudralarken ona ne yaptığınızı ve hatta neden yaptığınızı açıklayabilirsiniz. Bebeğinizi apartmanın veya evinizin bir yerinden diğerine taşırken, ona gezintinin bazı bölümlerini tasvir edebilirsiniz.

Ebeveyn olarak günlük etkinliklerinize bebeğinizle olan sohbetlerinizi de dahil etmelisiniz. Böylece yoğun bir programınız olsa bile bebeğinizle kaliteli zaman geçirmeyi öğrenirsiniz. Yeni doğan bebeğinizin sizi anlayıp anlamaması önemli değildir. Bebeğinize ortak çevrenizde ikiniz için de önemli ve ilginç olan şeyleri açıkladığınız bir ilişki kurarsınız.

Bebeğinizin hastaneden eve geldiği ilk birkaç gün boyunca ona bebek odasını tanıtmaya çalışın. Bebeğinizin eşyalara önce sağ sonra da sol eliyle dokunmasını sağlayın, eşyaları bebeğe kol boyu uzaklıkta tutarak isimlerini söyleyin.

Çok küçük yaştaki bebekler her şeyi çabucak kapar ancak dikkatlerini uzun süre canlı tutamazlar. Bebeğiniz ağlar, mızmızlanır veya hıçkırmaya başlarsa alıştırmayı bırakın. Bu kadar uyum çalışması yeter. Bebeğiniz şimdilik limitine ulaşmıştır. Bebeğinizi beslemeyi tamamlayın ve uyuması için yatırın.

Bebeğiniz her uyandığında adeta yeni bir gün doğmuş gibidir ve bir sonraki derse başlanabilir. Her hafta bebeğinize yeni bir alanı tanıtın. Beşikle başlayın, sonra yatak odasına, banyoya ve apartmanın veya evin diğer bölümlerine, bahçeye, arabaya vb. geçin.

Seçim Kavramını Öğretme

Altıncı hafta itibariyle bebeğiniz seçim kavramı için hazırdır. Bebeğinizi biberonla besliyorsanız, biri soğuk diğer ılık olmak üzere iki mama hazırlayabilirsiniz. Bebeğinize “Ilık Bu Bu mu soğuk Bu Bu mu istersin?” diye sorabilirsiniz. “Ilık Bu Bu” dediğinizde bebeğin elini ılık biberona dokundurun, aynı şeyi “Soğuk Bu Bu” için de yapın. Ya da emzirirken, daha çok bebeğin en son hangi memeden emdiğine bağlı olarak, bebeğe hangi yanağının üzerine yatmak istediği veya emzirme için hangi pozisyonu tercih ettiği gibi konularda seçme şansı sunabilirsiniz. Her iki şekilde de bebeğinizin hareketlerini, mimiklerini veya tercih işaretlerini yakından izleyin. Sabırlı olun, sorunuzu birkaç kez yavaş ve açık bir şekilde tekrarlayın. Dikkatinizi vererek bebeğinizin bu dönemdeki en küçük tepkilerini veya çıkardığı üstü kapalı sesleri fark etmeye çalışın.

Bebeğiniz katı gıdalara geçtiğinde, başka seçenekler ortaya çıkar: “Mısır gevreği mi muz mu istersin? Süt mü elma suyu mu? Su mu süt mü?” Bebeğiniz bir seçim yaptığında ondan bıkılana kadar o seçimde kalın. Örneğin; Eğer bebeğiniz bir elma suyu şişesini seçmişse, artık onu istemediğini belirtine kadar şişeyi almayın.

Bebeğinize seçme şansı sunarken onu şımartmaktan korkmayın. Bunu yaparak beynin seçim yapma ve karar vermeden sorumlu bölgelerini uyarıyorsunuz.

Bunun yanında her bebeğin kendi hızında gelişme gösterdiğini ve kendi yöntemiyle kendini ifade ettiğini unutmamak önemlidir. Bazı bebekler “etkin” bazılarıysa “gözlemci”dir. “Gözlemci” bebek de “etkin” bebek kadar yeni bilgi depolar ama belki de hayatının bu evresinde seçim yapmayı veya fiziksel hareketlerde bulunmayı tercih etmeyebilir. Çocuğunuzun gelişiminin bu yönü hakkında daha detaylı bir irdeleme için T. Barry Brazelton’ın muhteşem kitabı Bebekler ve Anneleri’ne göz atın.

Bebeğinizin iki nesne arasında seçim yapmak için gerekli olan karmaşık düşünce yapısına sahip olmadığına inanabilirsiniz. Bebeklerin yetenekleri konusundaki önyargılarımızı yıkmak kolay değildir, özellikle de bu önyargılar nesilden nesle geçiyorsa. Ancak Doğum Öncesi Sınıfı’na katılan ebeveynler, Dr. Van de Carr ile bebeklerinin ileri yetenekleri ve kendilerinin yüksek beklentileri hakkında harika hikayeler paylaşmıştır.

Annesinin hamileliği sırasında Doğum Öncesi Sınıfı’na devam eden 4 aylık oğlumla halının üzerinde oturuyordum. Eşim alışverişteyken bebeğe bakmakla görevlendirilmiştim, oğlumla oturup onun mırıldanmalarını dinliyordum. Oğlum oldukça konuşkan hale gelmiş ve Bebek Konuşması kelimelerinden birkaç tanesini söyler durumdaydı. Mızmızlanmaya başlayınca onu kucağıma aldım. Bezi kuruydu ama rahatsızlığı devam etti. Ona “Bezini mi değiştirmek istersin yoksa Bu Bu mu?” diye sordum. Cevap vermedi dolayısıyla iki kere daha sordum. Sonra “Kak yok, Ni Ni” dedi. Onu yatağa götürdüm ve hemen uykuya daldı. (Bir Doğum Öncesi Sınıfı babasının yorumu. Bebeğin Ka Ka için söylediği kelime kak’tı.)

Bu hikaye bebeklerin düşündüğünüzden çok daha erken seçim yapabildiklerini göstermektedir. Bebek yalnızca seçim yapabilmekle kalmayıp, aynı zamanda istediği şey babasının önerdiği bez değişimi ya da biberon olmadığı için seçimini kendi tedarik etmektedir.

Bebeklerin seçim yapabileceklerine inanmayan insanlar onlara hiç seçim yapma fırsatını vermemiş olabilirler. Yetişkinler bu seçimleri bebekleri yerine kendileri yaparlar. Çocukların her durumda kendi yollarından gitmeleri gerektiğini savunmuyoruz ancak küçük seçimler yoluyla karar verme uygulamaları yapabileceklerini düşünüyoruz.

Araştırmamız bebeklerin şaşırtıcı derecede küçük yaştayken seçim yapabildiklerini göstermektedir. Bebeklerin konuşma becerilerinin olmaması pek çok insanın tercihlerinin de olmayacağına inanmasına neden olmaktadır. Bebeklerin seçim yapmaları beklenmemektedir. İşte bu yüzden Bebek Konuşması çok önemlidir. Bunlar çok küçük bebeklerin bile telaffuz edebileceği ve ihtiyaçlarını açıklamak için kullanabileceği kelimelerdir. Bebeğinize bu dil araçlarını verdiğinizde, düşüncelerinin ne kadar karmaşık olabileceğine ve dış dünyayı algılama hızına belki siz bile şaşıracaksınız.

+ Andrea bu akşam bizimle sinemaya gelmek ister misin?

+ Evet! Patlamış mısır annenin sindirim kanalını toksinlerden korumasına yardımcı olmak için harika bir lif kaynağıdır.

+ Büyük hoparlörlerle Dolby ses bebek için harika bir duyumsal olay olacaktır. Sinema koltuğunda heyecanla oturmak amniyotik kesede dalgalara neden olarak bebeğin kol ve bacak hareketlerini uyaracaktır.

+ Evet! Film seyretmek güzel bir doğum öncesi deneyim olacaktır, özellikle fetüsün uyarıma en çok cevap verdiği saatler olan akşam 8’den sonra.

+ Bu hamilelikten öte bir şey. Bu bir din!

İlk Yayın Tarihi: 1 Ocak 2014 @ 01:26