Aktif İmmünizasyon (Aşılama) Yazar: Fatma Nur Olcay -
Tahmini Okuma Süresi: 0 Dakika 49 Saniye AKTİF İMMÜNİZASYON (Aşılama):
Mikrorganizmanın tamamının ya da belirli işlemlerden geçmiş parçalarının (toksoid, pürifiye antijen, ya da genetik mühendisliği ile üretilmiş antijen) canlılara verilmesiyle, onlarda önemli bir sorun oluşturmadan doğal enfeksiyon sonrası oluşan bağışık cevaba benzer bir cevap alınmasıdır. Böylece o hastalığa karşı kişi korunma sağlamış olur. Aşılar insanların mikroplarla olan yüzlerce yıllık mücadelelerinde sağladıkları en önemli başarıdır. Aşısı bulunan bir hastalığa karşı aşılanmak çocukların en doğal hakkıdır. Bu sayede Çiçek hastalığı yeryüzünden silinmiş, çocuk felci ve difteri pek çok ülkede yok olma noktasına getirilmiş ve kızamık, kabakulak gibi hastalıklar çok azalmıştır.
Aşılama aktif bir immünizasyondur.
Aşı İle Oluşan İmmün Cevabı Etkileyen Faktörler:
1) Maternal Antikorların Varlığı:
- Anneden gebeliğin son 3 ayında plasenta ile geçen Ig G tipi antikorlar bebeği enfeksiyonlardan korur ama canlı viral aşıların etkinliğini azaltırlar. Bu nedenle canlı aşılara en iyi immün yanıt 1 yaşından sonra elde edilir.
2) Verilen Antijenin (Ag) Yapısı:
- Ag’ nin molekülü büyüdükçe ve yapısı karmaşıklaştıkça etkisi artar.
3) Aşının Verilme Şekli:
- Aşı yapılış tekniğindeki hatalar aşı cevabını azaltabilir. Örneğin Hepatit B ve Kuduz aşıları kalçadan veya derialtına (sc) yapılırsa bağışıklama kapasiyeleri azalır. Çünkü buralarda yağ dokusu fazladır ve aşı yağ dokusu içerisinde kalır.
4) Adjuvan Varlığı:
- Aktif bir koruma için aşıların etkisinin uzun sürmesi gerekir.
- Bu amaçla adjuvan adı verilen immün stimülan maddeler kullanılır.
- Adjuvanlar Difteri-tetanoz toksoidi gibi inaktive mikroorganizma veya bunların ürünlerini taşıyan aşıların immün cevabını artırır oluşan immün cevabın süresini uzatır.
İlk Yayın Tarihi: 11 Kasım 2013 @ 22:42
AKTİF İMMÜNİZASYON (Aşılama):
Mikrorganizmanın tamamının ya da belirli işlemlerden geçmiş parçalarının (toksoid, pürifiye antijen, ya da genetik mühendisliği ile üretilmiş antijen) canlılara verilmesiyle, onlarda önemli bir sorun oluşturmadan doğal enfeksiyon sonrası oluşan bağışık cevaba benzer bir cevap alınmasıdır. Böylece o hastalığa karşı kişi korunma sağlamış olur. Aşılar insanların mikroplarla olan yüzlerce yıllık mücadelelerinde sağladıkları en önemli başarıdır. Aşısı bulunan bir hastalığa karşı aşılanmak çocukların en doğal hakkıdır. Bu sayede Çiçek hastalığı yeryüzünden silinmiş, çocuk felci ve difteri pek çok ülkede yok olma noktasına getirilmiş ve kızamık, kabakulak gibi hastalıklar çok azalmıştır.
Aşılama aktif bir immünizasyondur.
Aşı İle Oluşan İmmün Cevabı Etkileyen Faktörler:
1) Maternal Antikorların Varlığı:
- Anneden gebeliğin son 3 ayında plasenta ile geçen Ig G tipi antikorlar bebeği enfeksiyonlardan korur ama canlı viral aşıların etkinliğini azaltırlar. Bu nedenle canlı aşılara en iyi immün yanıt 1 yaşından sonra elde edilir.
2) Verilen Antijenin (Ag) Yapısı:
- Ag’ nin molekülü büyüdükçe ve yapısı karmaşıklaştıkça etkisi artar.
3) Aşının Verilme Şekli:
- Aşı yapılış tekniğindeki hatalar aşı cevabını azaltabilir. Örneğin Hepatit B ve Kuduz aşıları kalçadan veya derialtına (sc) yapılırsa bağışıklama kapasiyeleri azalır. Çünkü buralarda yağ dokusu fazladır ve aşı yağ dokusu içerisinde kalır.
4) Adjuvan Varlığı:
- Aktif bir koruma için aşıların etkisinin uzun sürmesi gerekir.
- Bu amaçla adjuvan adı verilen immün stimülan maddeler kullanılır.
- Adjuvanlar Difteri-tetanoz toksoidi gibi inaktive mikroorganizma veya bunların ürünlerini taşıyan aşıların immün cevabını artırır oluşan immün cevabın süresini uzatır.
İlk Yayın Tarihi: 11 Kasım 2013 @ 22:42
Yazar: Fatma Nur Olcay
ODTÜ İdari İlimler akademisi İşletme Bölümünü bitirdikten sonra 1990 yılına kadar özel sektörde tekstil ihracatı konusunda çalışan F.Nur Olcay, 1990 yılında ilk şirketi Alpteks Ltd. kurarak 2009 yılına kadar tekstil ham maddeleri konusunda ithalat-ihracat mümesilliği yapmıştır.
Sonrasında mezun olduğu İstanbul Erkek Lisesi Eğitim Vakfı (IELEV ) ile yolları kesişmiş ve 2010 yılında bu vakfa hazırladığı sağ beyin odaklı erken eğitim projesi doğrultusunda erken eğitim alanında 0-48 ay erken ev eğitiminin bebek gelişimindeki öneminin farkına vararak, bu doğrultuda global araştırmalarını yapmanın akabinde 2013 yılında Sevgili Bebek E Eğitim Hizmetleri Ve Ticaret Ldt. Şti kurarak erken eğitim sektörüne adım atmıştır.
Bugün sosyal medyada yüz binlerce takipçiyi aşan sevgilibebek.com’un kurucusu olan Nur Olcay işbirliği yaptığı çeşitli uzmanların denetiminde oluşturulan jenerik ürün grubu SevgiliBebek Zeka Kartları ile bugüne kadar ülkemizde 70.000 in üstünde aileyi doğumdan itibaren sunulabilecek, erken ev eğitimi ile tanıştırmıştır.
Türkiye’de kitlelere 0-48 ay döneminin önemini anlatmak ve bu dönemde zihinsel duruluğun kıvrak bir zeka kazanımının ve travmasız bir gelişmenin ileriye yönelik daha olumlu bir kişilik anlamına gelebileceğini duyurmak adına sevgilibebek.com bünyesinde çalışmalarını sürdürmektedir.
email: [email protected]